KLASÄ°SÄ°ZM

   17. yüzyılda Fransa'da ortaya çıkan bir akımdır. BOILEAU bu akımın kurucusu olarak kabul edilir. Klasikler Eski Yunan ve Latin edebiyatını bilgi ve esin kaynağı olarak benimsemiÅŸlerdir. Temel olarak ÅŸu ilkelere dayanır:

   Sanat, "insan tabiatına" önem vermeli ona sevgi ve saygı duymalıdır. Klasik bir eser "akıl" ve "saÄŸduyu"ya dayanmalıdır. Eser, "dil", "anlatım" ve "ÅŸekil" de en olguna varmaya çalışmalıdır.


   Klasikler, insanların her zaman, her yerde, her toplumda aynı duygu ve düşüncede olduklarını kabul ederler. Onun için eserlerinde deÄŸiÅŸmez tipler yaratırlar. Klasisizmde fiziksel ve sosyal çevre önemli deÄŸildir; çünkü bunlar deÄŸiÅŸkendir. Bu akımda, sanatta mükemmeli bulmak esastır. Mükemmeli bulmak ise konunun seçiliÅŸinde deÄŸil, onun ele alınıp anlatılışındadır. Onun için anadili en güzel biçimde kullanmak da esas olmalıdır. Böylece klasikler günlük konuÅŸma dilinden farklı kitabi bir dil kullanmışlardır.


   Sanatta sıkı kuralların bulunması ve sanatçıların bunlara uyması gerektiÄŸine inanan klasikler, "üç birlik" kuralının doÄŸmasına neden olmuÅŸlardır (Yer, zaman ve eylem birliÄŸi)

   Eserlerinin kahramanlarını hep soylu tabakadan seçen klasikler, eserlerinde kaba ve çirkin sözlere de yer vermezler. "Ahlaka uygunluk" ilkesine sıkı sıkıya baÄŸlıdırlar.


   Yapıtlarının etkileyici olmasını , hoÅŸa gitmesini, tarih biliminden ayrılabilmesini ve din dışı konulara eÄŸilmesini temel ilke olarak kabul etmiÅŸlerdir.

   Edebiyat türü olarak daha çok tiyatroyu, tiyatro türü olarak da trajedi ve komediyi benimsemiÅŸlerdir.

KLASİSİZMİN BAŞLICA ÖZELLİKLERİ

* 17.yy ortalarında Fransa'da ortaya çıkan edebiyat akımıdır.

* Akıl, sağduyu ve insan doğasına önem verilmiştir.

* Konular, eski Yunan ve Latin kaynaklarından alınmıştır.

* Mükemmeliyetçilik esas alınmış, konuya değil; anlatıma önem verilmiştir. Onun için anadili en güzel biçimde kullanılmaya dikkat edilmiştir.

* Sanat sanat içindir, anlayışı benimsenmiştir.

* Sanatçılar, yapıtlarında kişiliklerini gizlemişlerdir.

* İnsanların her zaman, her yerde, her toplumda aynı duygu ve düşüncede oldukları kabul edilmiş, bu yüzden yapıtlarda değişmez tipler oluşturulmuştur.

* Fiziksel ve sosyal çevre önemli değildir; çünkü bunlar değişkendir.

* Kahramanlar, ruhsal özellikleriyle ele alınmıştır.

* Tiyatroda üç birlik kuralına -yer, zaman ve olay birliği-uyulmuştur.

BAÅžLICA TEMSÄ°LCÄ°LERÄ°


Boileau (ÅŸiir)

La Fontaine (fabl)

Racine, Corneille (trajedi)

Moliere (komedi)

Madame de La Fayette (roman)

La Bruyere (karakterleriyle)

Bossuet (hitabet)

Boileau

La Fontaine

Jean Racine

Moliere

M de La Fayette

TÃœRK EDEBÄ°YATINDA KLASÄ°SÄ°ZM


   Türk edebiyatı Batı'ya açıldığında klasisizm dönemini tamamlamıştır.

Bu nedenle edebiyatımızda klasisizmin önemli bir etkisi olmamıştır.

   Åžinasi'nin "Åžair Evlenmesi"adlı komedisi, La Fontaine'den yaptığı çeviriler ve Ahmet Vefik PaÅŸa'nın Moliere'den çevirileri, bu anlayışın ürünleri olarak sıralanabilir.

Ä°brahim Åžinasi

A. Vefik PaÅŸa


Edebibilgiler.com 2009 ©  Her hakkı saklıdır.