ÜLKEMİN ŞİİR ATLASI 
 
III 
 
Ben aradığım her şeyi yana yakıla aradım 
Kaygılar taşıdım mutlaka bulmalıyım diye 
Ama kaldırdığım her taşın altından 
Çıka çıka bir yığın böcek çıktı 
Kimisi deliklerine kaçtı, kimisi üstüme ağdı 
 
Yol günlüklerine geçti attığım adımlar 
Çocukken boynunu kopardığım kuş yavruları 
Düşlerimde yolumu kesip bir bir gözlerimi oydular 
Ve eğdiğim fidanlar büyüyüp gelişince 
Gövdeleri tabutuma birer tahta oldu 
 
Sulara bıraktığım hüsnüyusufların 
Yan yatıp suyun üstünde durması gerekirken 
Hepsi de dibine çöküp gitti bir bir 
Demek ki her ÅŸeyin bir derinliÄŸi var 
Demek ki her ÅŸey biraz da derinliktir 
 
Daima ayrılıklar üretti benim yürüyüşlerim 
O yüzden adı ayrılık olan bir çiçektir 
Şimdi benim avuçlarımdaki çizgiler 
Oysa eskiden alçalan bir kara kırlangıcın 
KuyruÄŸunun duruÅŸuydu. 
 
XLVI 
 
Bilirim incelik ister marifet ister 
Arkadaş seçmek de yar seçmek kadar 
Çünkü göreceğin küçük bir ihanet bile 
Adama evlat acısı gibi koyar 
 
Düşün ki içini döktüğün, sırlarını verdiğin 
Seninle birlikte aynı ufka alın dayamış 
Birlikte saklanmış, birlikte yatmış birisi 
Bakmışsın ki günün birinde ayrılıp gitmiş 
 
Aslında bir su damlası kadar hafiftir insan 
Bir söz kadar uçucu, bir reyhan kadar yabani 
Ve kırlangıçların gözleri kadar ürkek 
Eğer cesaretle doldurmamışsa kalbini 
 
Bilirim oldum olası incelik ister 
Arkadaş seçmek de yar seçmek kadar 
Çünkü gün gelip çıkarıp öfkeni vereceksin 
Ve yurduna dair taşıdığın güzel şeyleri 
 
 
XLVII 
 
Yürüdüğüm yolları deftere yazmayı 
Günlük tutmayı bağırıp çağırmayı 
Ve hayatım üstüne haberler çıkarmayı 
Bir marifet sayıp kendimi ele verdim 
 
Bir damla suyun bile ağırlığını düşünmedim 
Ama taşı toprakla toprağı çamurla kıyaslayıp 
Taşıdığım düşüncelerin sözlere dökülüşüne 
Bir anlam veremeden çekip gitmedim 
 |